Türkiye 15 Yaş Üstü Sigara Tüketiminde OECD Birincisi... Şaşırmalı Mıyız?
Türkiye, yalnızca Avrupa'da değil, aynı zamanda dünyada en fazla sigara tüketen ülkelerden biri. Bu durumun nedeni ise, Türklerin bağımlılığa çok müsait bir millet olması değil.
Türkiye, yalnızca Avrupa'da değil, aynı zamanda dünyada en fazla sigara tüketen ülkelerden biri. Bu durumun nedeni ise, Türklerin bağımlılığa çok müsait bir millet olması değil. Aksine; bu durumun ardında yatan neden Türklerin dünyadaki pek çok gelişmiş ülkenin aksine daha güvenli alternatiflere erişmelerinin mümkün olmaması. Açıklamaya çalışalım;
Sigara tüketimi, insanlık tarihinin gördüğü en büyük tüketim salgını. Öyle ki, insanlık tarihi boyunca sigara tüketimininden oransal olarak daha büyük bir hacmi kaplayan hiçbir tüketim salgını görülmedi. Öte yandan sigara tüketimi, diğer pek çok bağımlılığa nazaran çok daha günlük, ve çok daha anlık etkilere gebe. Elbette bu durum, sigaranın son derece zararlı, hatta ölümcül bir tüketim alışkanlığı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Söz konusu sigara tüketimi ve endüstrisi olduğunda, 20. yy’da karşımıza çıkan çeşitli epoklar var. Bunlar;
1- Sigaranın altın çağı: Endüstriyel sigaranın global piyasaya tanıtıldığı 20. yy’ın ilk dönemlerinden 1960’lara kadar sigara, özellikle endüstrinin de baskısıyla, doktorların dahi tavsiye ettiği bir boyuttaydı.
2- Sigaranın antogonizyasonu: 1960’lardan neredeyse 21. yy’a kadar, ulusal ve uluslararası sağlık organizasyonu, sigara tüketimiyle ilgili yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu fark ettiler. Bu duruma karşı sağlık kuruluşları politik önlemler alınması konusunda devletleri dürterken sigara endüstrisi herhangi bir geri adım atmadı.
3- Zarar azaltma stratejileri: 1990’larda öncelikle bağımlılık tedavilerine yönelik bir politika stratejisi olarak geliştirdi. Başta medikal alanında çalışan pek çok akademisyen ise, bu stratejinin sigara pandemisi için de işler olduğuna kanaat getirdi ve tütün zarar azaltma stratejileri ortaya çıktı.
Bugün dünya, saydığımız üç epok arasında sonuncuyu, yani tütün zarar azaltma dönemini yaşıyor.
Tütün zarar azaltma, bağımlılıkla mücadele politikasıdır. TZA’nın önerisi, sigara tüketiminin bağımlılık noktası olan nikotin alımının, endüstriyel sigaradan muhteviyat itibariyle daha az zararlı aracılar yoluyla alınmasının, uzun vadede sigara kaynaklı sağlık sorunları en aza indireceği anlayışını benimser.
TZA’ya göre, asıl sorun nikotin değil, nikotini aldığımız yol ve yöntemdir. Endüstriyel sigaraların tüketim pratiği yanmış tütün dumanı üretimine dayanır, ve yanmış tütün dumanı yani karbondioksit insan vücudu için başta kanser olmak üzere pek çok sorunun baş müsebbibidir. Bunun yanı sıra, endüstriyel sigaraların muhteviyatında arsenik ve benzen gibi pek çok zararlı kimyasal bulunur.
TZA literatürüne göre sigaranın yol açtığı zarar büyük oranda bu kimyasallardan dolayıdır. Nikotin ise, bireyin bu kimyasallar aracılığıyla ihtiyacını tatmin etmenin bir yoludur. Oysa nikotin ihtiyacını tatmin etmenin daha sağlıklı olmasa da, daha güvenli yolları vardır.
TZA literatürünün akademideki ilerleyişine piyasa da kayıtsız kalmamış ve 2010’lardan itibaren endüstri zarar azaltma ürünlerine yönelik dramatik bir yönelim gerçekleştirmiştir. Bu dönemde ortaya çıkan zarar azaltma ürünlerinin başlıcaları elektronik sigaralar (e-sigara), ısıtılmış tütün ürünleri (ITÜ) ve nikotin torbalarıdır.
Dünyanın pek çok gelişmiş ülkesi, piyasa ekseninde şekillenen bu hareketlenmeye kayıtsız kalmamış ve evleviyetle tütün kontrol politikalarını zarar azaltma stratejileri lehine değiştirmiştir.
Bu yöntemi uygulayarak sigara tüketim oranlarını dramatik bir şekilde düşürmeyi başaran ülkelerin başında İsveç, Kanada, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri gelmektedir.
Gelgelelim konumuz tüketim politikası olduğu için, sosyolojiyi ve bireysel tercihi denklemin tamamen dışında bırakamayız. Nitekim her ne kadar zarar azaltma stratejileri bir bütün de olsa, farklı ülkeler farklı politikalar ortaya koymak suretiyle istedikleri sonuçlara ulaşmayı başarmışlardır.
Örneğin Birleşik Krallık’ta açık sistem e-sigaralar bu başarının ardındaki mimar iken İsveç’in sigara tüketim oranlarının bugün %0’a yaklaşmasının sebebi nikotin torbaları olmuştur.
Türkiye ise, bu tablonun dışında kalan nadir ülkelerdendir.
Bugün dünyada hiçbir zarar azaltma ürününü regüle etmemiş ülkelerin sayısı bir elin parmağını geçmemektedir. Bunlar, Türkiye, Meksika, Hindistan ve Brezilya’dır. Brezilya’da şu anda e-sigaranın yasallaşmasına yönelik bir kanun teklifi meclistedir, ve büyük ihtimalle bu kanun başarıyla geçecektir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) yakın zamanda tek kullanımlık e-sigaraların yasallaşmasıyla tütün zarar azaltma ürünlerini tamamen yasal ve regüle statüye almıştır.
İşte, Türkiye’nin sigara tüketim oranları kıyaslamasında OECD birincisi olmasının tek nedeni, oluşan bu denklemin dışında kalmış oluşudur. Dünyada başarıyla sürdürülen bir trende Türkiye, şu veya bu sebeple direnmektedir. Bu durum ise, halihazırda sigara tüketen ve bırakmak için hayatî çaba sarf eden milyonlarca Türkü alternatifsiz bırakmaktadır.
Bu duruma bir dur demek bizim elimizdedir.